Taşı bile yosun tutar demişler!
Hakkaten de ne iyi söylemişler.
Herkesin bi tamamlayıcısı, hatalarını düzelteni, tam dibe vurmuşken yardım edeni, rüyasında bile olsa uçurumdan düşecekken elinden tutup yukarı çekeni yok mudur..
En kaygan zeminlerde bile sen düşsen de onun düşmeyeceğinden ve seni asla düşürmeyeceğinden emin olup koluna girdiğin değil midir o sevgili insan.
Tıpkı şıpsevdi sakızlarında da söylendiği gibi,
"aşk; aynı şemsiyenin altında ıslanmamaya çalışmak" yada onun gibi bişi değil mi?
Şimdi bide gerçek dünyaya bakıyoruz.
Bizde şemsiyeyi Erman tutuyosa sen ıslanmaya mahkumsun. O yüzden sen sen ol kafandan bereyi, elinden şemsiyeni eksik etme sevgili ben.
Ayrıca ben rüyamda uçurumdan uçuyosam elimden tutup çeken de olmuyo. Bildiğin düşüyorum. Ama yükseklik ne olursa olsun düştükten sonra kalkıp yoluma devam edebiliyorum neyseki. Malzemem sağlam demekki.
Bide ben sıkça uçan ve ordan oraya ışınlanan bi insanım rüyasında. O yüzden uçurumdan düşerken bile kafam rahat, "amaaaan sonuçta uçabiliyorum, tam yere değcekken kollarımı açtım mı hop tekrar havadayım" diyorum.
Her nekadar babannem "yavrum rüyanda uçtuğunu söyleme, sonra bidaha göremezsin öyle rüyalar" diye ilginç yaklaşımlarda bulunsa da taaa çocukluğumdan beri, benim düzenli uçuş mesailerim var.
Ha bide rüyanın içinde rüya görmek diye bişi var, o hepsinden şahane.
Hani derler ya dünya yansa bi kalbur samanı yanmaz diye, aynı o hesap, karşındaki seri katil senin kollarını bacaklarını falan poşete doldururken bile "ohooooo hiç umrumda değilsin, istersen al kulaklarımı da şu poşete koy" diye katile yardımcı olabilir,
"bundan uyansam bile elimde hala bi rüyam daha var " diye kendine telkinde bulunabilirsin.
Sıfır risk. Rahat ol, kendini katilin ellerine bırak:)
"bundan uyansam bile elimde hala bi rüyam daha var " diye kendine telkinde bulunabilirsin.
Sıfır risk. Rahat ol, kendini katilin ellerine bırak:)
Hepinize ayaklarınızı mutluluktan yerden kesecek güzellikte şeyler diliyorum, artık ne isterseniz ^,^
Oldu o zaman. Bu vesileyle sizlere de artık kal getirten pembe botlu ve paris'li fotoğrafları bitirmiş bulunmaktayım.
Hayırlı olsun.
Tütü elbise: H&M / Yağmur botu: Hunter / Bere: Tally Weijl / Şemsiye: T-Box / Eldiven: Paris'te bir butikten