2011/11/11

Hayvanları sevelim.

 

Evet yanlış görmediniz, tamamen leopar desenli bi ayakkabı o.
Bir de hikayeleri var tabi kendi çaplarında :)
Bir İstanbul kaçamağının meyvesi onlar.
İstiklal'de avare avare gezinirken, bi yandan insanları süzüp, bi yandan binaları inceleyip bi yandan da tabiki bendeniz nerde ne var temalı vitrin araştırmamı yaparken denk geldim onlara.
Onlara derken aslında kuzenlerini gördüm, vitrinde bi çift leopar bot vardı, tüyleri bile üstünde yani o seviye.
Yanlış anlaşılmasın birçoğuna dokunamasam da hayvansever bi insanım ve naçizane bide kedim var allah bağışlasın:)
ama vitrinde onları görünce, kesin bunların akrabaları da burdadır dedim ve daldım içeri.
Ermanla birlikte yaptığımız alışverişlerde o genelde sessiz kalmayı ve orda bulunan pufu hakkıyla kullanmayı tercih edenlerden oluyo.
Hele bide konu erkeklerin genel olarak hiç haz etmediği, ayakkabının modeli ne kadar sevimli bile olsa bakmaya tırstıkları Leopar deseni ise o zaman hepten susma yada yer yer "canım sen bilirsin, iyi gibi duruyo" deme hakkını kullanıyolar (üzerinde yarattığınız psikolojik baskının ağırlığına göre yorum yapma değeri değişkenlik gösteriyo)



Onlarla ilk karşılaştığım gün malesefki "nasılsa görünmeyecek" düşüncesiyle yağmur çizmelerimin içine kıpkırmızı çorap giymiştim, taytımla uyumluydu sonuçta, önemli olan da oydu bence :)
Sonra o kırmızı lohusa çoraplarına leoparları giyince dünyanın en güzel ayakkabısı bile olsa o an, ister istemez bi kararsızlık oluyo, sanki hep o ayakkabıları kırmızı çoraplarla hayatımın sonuna kadar giymem gerekcekmiş gibi. 
İşin salak yanı, çorabı çıkarıp ince bir çorapla yada çıplak ayakla denemek gibi son derece basit bir yol izlemektense, ben biraz düşüniyim diyerek olay mahallini terk etmeyi uygun gördüm.
Ama bilemezdimki artık o saatten sonra hayatımda hiçbişiyin eskisi gibi olmayacağını.
Yemek yerken, trafikte sıkışmış bi şekilde arabanın içinde beklerken, denizi seyrederken ikide bir durup Erman'ı dürtüyorum, 
"ayyyy acaba alsamıydım onları, bilmem ne elbisemle ne kadar da güzel olurlardı" (o sırada boğaz köprüsünün ayakları görünmekte ve yaklaşık 4 saattir aynı manzaraya karşı trafikte sıkışmış ve bi türlü köprünün ayağına bile yaklaşamayan erman sinirden kendi kendine küfürler geliştirmekte)
"evet kuşum bence yarın kesin gidip alalım onları sana"


Öyle yani:) 
bi ayakkabı için destan yazabiliyosam gerisini varın siz düşünün,
ya da düşünmeyin, yorulmayın, daha bissürü fotoğraf var.
Onlara da bi bakın:)


Yüzümdeki o malak ifadenin hiçbir açıklaması yok, 
Ahsen'in "bi sırıtma da ciddi bi poz alalım" baskısıyla ne yapacağını bilemeyen suratım, kıyamam bana:)


Neyseki sonra Gizem kuşum fotoğrafımı çekmeye başladı da derin bi nefes aldım:)
Hoplamak zıplamak gülmek olabildiğince sırıtmak serbest ^.^
Mübalaaa yapıyorum tabi, işin şakası bu (Ahsen'den yeni bir papara yememek için sıvama cümlesi:))


Beni olduğumdan geniş gösteren şeyleri hiç sevmem aslında ama bu kazağı da kaçamağımız sırasında çok severek almıştım. 
Aslında o kadar da kalın olmadığımı ispatlamak için bide kazağı sonuna kadar germişim, sanki kendi tarzımda reverans yapıyomuş havası vererek:
"Bakın bu kazak kendinden bol ve salaş, hoşgeldiniz şöyle buyrun"



Bunca yıldır Ankara'da yaşayınca otomatikman bi Ankara'lılık durumu oluyo, ama benim hala bilmediğim gitmediğim onlarca tonlarca mekan var Ankara'da.
Alın buyrun House Cafe, belki milyon kere yanından geçmişimdir, ama bikere de gir içeri otur diimi!
Yok anacım yok, hiç böyle yeni tatlar, yeni lezzetler merakım yok. 
O özellikleri kızkardeşimde toplamışlar, bilmediği denemediği yer yoktur.
Haaa ama şöyle bi durum da var,
bilmem nerde çok güzel fotoğraf çekilcek bi mekan varmış deseler uçarak giderim heralde oraya. Bana verilen inputa bağlı yani herşey:)
House Cafe'nin hava muhalefeti sebebiyle kimsenin dışarda oturmadığı ve tamamen bizim çekimlerimize ayrılmış olan bu bar tabureleri bölümüne ben ilk görüşte aşık oldum.


Bide aynalarla duvarı kapatmışlarki bi o kadar daha tabure varmış gibi bi görüntü olmuş.
Yannız aynalar pisti, burdan yetkililere sesleniyorum.
Deneysel çalışmalarımız genelde çamurlu fotoğraflarla sonuçlandı.


Hihi bu şapkamı çok seviyorum bide. 
Her an elimin altında olsun diye arabadan eve bile taşınıyorum o derece^.^
Güneşli şapka diyorum ben ona, asos'ta çiçekli şapka diye geçiyo adı, ama yalnız kaldığımız zamanlarda kısaca Hüsniye diyorum:)
Fotoğraf hengamesinde tersten takınca bi garip durmuş kafamda, normalde şöööyle Filiz Akınvari yüzümün önüne hafif kıvrılarak düşmesi gerekiyodu.
düzgün takmak lazım haklısınız.

Nerden nereye işte, bi postun daha sonuna gelmişiz bile kumpirimin son lokmasını ağzıma doğru atarken:) 
öğle araları son derece verimli geçirilir;)

yine görüşelim, arayı açmayalım o zaman, oldu :)

29 yorum:

  1. canııım çok güldüm yine yaa =))) çorapların çok şekerr çok yakışmışş Asiye Ablacım ya ne şekersin seeenn :)ihihihi

    bende para biriktirip şu foto makinelerinden alcam :D
    1.3 megapiksel kameralı telefonumla herşey berbat çıkıyor::DD

    kedini Allah bağışlasın görmek isterim.. darısı başıma=)

    Destan gibi de yorum yazdım hehe hadi öper ve kaçarımm =)

    YanıtlaSil
  2. Ayakkabı muhteeşem,kesinlikle istiyorum :)

    YanıtlaSil
  3. o ayakkabıları yerım beeennn :) ıyı kı tanısmısız bu arada, ogle tatıllerını artık beraber verımlı gecırelım ;)

    YanıtlaSil
  4. canım bu ayakkabılar şahaneeeeee...
    yalnız ben foto makineni çok merak ettim. bu ara arayışlardayımda ;)

    YanıtlaSil
  5. Uzun bir postu sıkılmadan sonuna kadar,gülümeseyerek okumayalı uzun zaman olmuştu:) Çok eğlendim okurken:)
    Botlar harika... Çorapla uyumuna bayıldım:) Benim de benzer durumlar başıma çok geldiği için artık beğendiğim bir şeyi mutlaka alıp çıkıyorum:)Akılda kalınca uykuları bile kaçırabiliyor bazen:)

    YanıtlaSil
  6. Süper bir anlatım yine. ayakkabılar ve çorabın uyumuna bayıldım. Çok güzelsin her zamanki gibi :)

    YanıtlaSil
  7. ahahahahh..bir ayakkabı aşkı bu kadar güzel anlatılabilir :) senin bloguna hikayeli fotoğraf blogu diyorum ben :) konuşma dilini yazım diline ne kadar güzel geçiriyorsun canım :) çoraplarının ve ayakkabının gözümü aldığını bir önceki postta da söylemiştim ama bu kadar mücadeleli alıma bi daha söyleyim,çook güzeller :)kazakla da hiç kilolu görünmüyorsun ayrıca,çok cool olmuşsun ;)

    YanıtlaSil
  8. şahane görünüyorsun tatlım, nasıl tatlı papişler onlar, çoraplarla harika uymuş rengi, güzel bir istanbul gezisi olmuş belli, ankara tat vermez bi süre sana şimdi :) gidince bende kendimi kaybediyorum istanbul bambaşka bi şehir, ankarayıda bıkıp gidemiyorum lanet olsun!!! beni bağlayan herşey burda çünkü....püreyide mıncıkla benım yerime...öpüldün..

    YanıtlaSil
  9. bendee denedim bu papileri bi kaç hafta önce top sho ta aynen dediğin gibi alsammı almasammı kaynadı öle arada,ha bide christian-louboutin de tıpkısının aynısı bi modeli var! hangisi kaynak yapmış acabaaa:D :D hüsniyeye sevgiler sanada kokulu öpücükler kuşumm :D

    YanıtlaSil
  10. Super cute outfit dear and great blog!
    Following! Follow back? <3

    YanıtlaSil
  11. zaten diğer bloggerların bloglarında görmüştüm gözlerinizdeki mutluluğu anlattıklarınla da iyice emin oldum,çok eğlenceli bir gün geçirmişsiniz hep birlikte,kıskandımmm!!!ben de gelecem bundan sonra bana ne, bana ne:))

    YanıtlaSil
  12. canım yaaa,yazı diline,renkli kombinlerine bayılan bir izleyicin olarak, bu post mükemmel olmuşşş diyebilirim :))

    sevgilerimle:)

    YanıtlaSil
  13. ayy daha zetoda gordum vuruldum ayakkabı ve corabın uyumuna.sexy leopar ancak bukadar cicileştirilir:)
    ortama kesinlikle renk katmışsın cnm .. papiler nerden guess'den mi??
    iyi ki almışssın.. ah daha ne kombinler yapıır onlarla:))

    YanıtlaSil
  14. şeker kız ayakkabıların hikayesi de kendileri kadar güzelmiş :)) bu hafta sonu bir beyoğlu yapma niyetim vardı, bunları nereden aldım demiştin?? :)
    leoparı pembe çorapla kombinlemene, üzerindeki loose kazağa, saçlarına, bilekliklerine bayıldımmm :)))

    şunu da söylemeden geçemiycem.. fotoğraflarda gülmek, kıkırdamak gizzy'ye de sana da çok yakışıyor, hatta alameti farikanız olmuş da diyebilirim, ben yapsam bu ifadeler bende sakil durur mesela.. ama size durgun ifadeler de yakışıyor, arada değişiklik olsun diye bile olsa yapmalısınız.. demem o ki, sizi payladığım için pişman değilim!! :)))

    kocaman öpüyorum minikkuşum, hope to see you soon again! :)


    Wear A Smile!

    YanıtlaSil
  15. Bayıldımmm sana.HArika görünüyorsun.Çoraplarının rengi, patiklerin, şapkan hepsine bayıldım.Çok tatlısın.Mumuyla çok öpüyoruz seni.

    Sevgiler
    Ahu

    ahuatesel.com

    YanıtlaSil
  16. kuuuuuuşşş seni yerim...
    çorabını , ayakkabını, çkiştirdiğin bosbol kazağını, o esprili yazılarını,
    her an yaramazlık yapacak gibi bakışlarını,
    şirine bile staj yapmalı senin yanında olur mu?
    sen ankarının en şirinesi misin?

    arayı açmayalım, görüşelim...
    hadi oldu...
    seviyorum seni asiş....

    YanıtlaSil
  17. Iyi ki tekrar gidip alinmis bu ayakkabilar bayildim ben ve o coraplarla siyahlarla cok guzel bir uyum yakalamislar sayende. Senin bu tatli anlatiminla guzel fotograflar birlesince de cok okunasi bakilasi bi post olmus bu :)

    http://newyorkturca.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  18. Çok güsel dökmüşsün içini , okurken acayip keyif aldım. Bir an benim eşimden bahseder gibi bi hava oluştu, aynı şeyler yani:) Leoparlı bi şal bile onun için çok kokoş, ayakkabıyı düşünemiyorum artık ama mecburen 'evet, hoş gibi' cümleler kurar oda baskıdan kaynaklı:) Ayakkabılarını güle güle kullan, çorapla muhteşem görünüyorlar.Şapkana ise ayrı bayıldım. Fotoğrafların da çok güsel,Ahsen'in çektikleri cool, Gizzy'nin çektikleri sewimli, sahipleri gibi:) Sewgiler...

    YanıtlaSil
  19. Oh Tanrıım morla leopar uyumu bir harika! :)

    YanıtlaSil
  20. kuş her bir post birbirinden sevimli oluyor sende :) asla mahrum bırakma bizi postlarından :) ayakkabılar şahane şapka çok cici güle güle kullan :) bu arada dün gece seni rüyamda gördüm yine çekim yapıyordunuz 2 bayanla birlikte :)

    YanıtlaSil
  21. Great pictures for great ideas in this blog.
    Please take some time to check out my blog.

    http://paquetevistasbien.blogspot.com

    YanıtlaSil
  22. hayyy allah iyiliğini versin :))
    deli kuşş yaa...

    YanıtlaSil
  23. Canım selam blogunu çok beğendim. Ankara bloglarını genel olarak seviyorum zaten. Ünv. yıllarımı orada geçirmem de etkili galiba:)

    Sevgiler

    http://nils-mum.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  24. SED; teşekkürler canım, Püre kızım da seni patiliyomus ablası:)
    Nazsl; teşekkürler, al tabi:)
    ZulalAtes; hihi evet iyiki tanısmısız, arada teknokent tarafına gel, ben de kaçarım foto cekeriz bol bol:)
    SWL; teşekkürler, Canon 550d
    pride; yazımı begenerek okumana sevindim cicim:) kesinlikle aklımda kalacagına gardrobumda kalsın mantıgı:)
    Moda Sihiri;hihi cok tesekkur^.^
    fidocum begendigin icin tesekkur eder, gozlerinden operim:)
    myprincess; istanbul sonrası hep bi ankaraya gıcık olma durumu oluyo, ama ankaranın sadeligi durgunlugu bile yeter o karmasadan sonra:)
    mamba; ivit topshop personelleri beni ve kırmızı coraplarımı ezberlemisti o gün 2 kere gittigim icin:P optumki ben de, valla:)
    marella; thank you son much honey!
    gülümse;evet cok kyifliydi, gel tabiki kuzum bidakine;)
    fashionozge; hihi ben de bu yorumu cok sevdim ozgecan:)

    YanıtlaSil
  25. aysun; heyyooo teşekkürler kuzum, begenmene sevindim. papilerimi topshop'tan aldım. daha ne renkli fikirlerim var onlar icin bi bilsen:))
    ahsen kuşum topshoptan alabilirsin sen de:) senin begenini kazanmak benim icin önemli, çok sevindim kuzu:) ben cocuklugumdan beri kikir kikir poz vermeye alısmısım, istesem de ciddi durmayı beceremiyorum pek:)arada ermanın zoruyla falan ciddileşiyorum zaten:)severim seni ben, görüşcez görüşcez, bu kez daha doya doya;)
    ahu; hihi teşekkürler hepsi icin, asıl senin yorumun çok tatlı bence^.^mumu kim bilemedim ama ben de öperim sizi:)
    elifcan kuzum ne güzel şeyler söylemişsin öyle yirim ya seni ben:) ben de seni sever ve de kucaklarım, bi kaçıp gelsen ya ankaraya hı?
    newyork turca; hep söyledigim gibi, yazılarımın begenilerek okunması ve fotograflarla birlikte keyifle izlenmesi çok mutlu ediyo beni. bu güzel yorum icin teşekkür eder herzaman beklerim, ben buralardayım:)
    farfalle; aahahaha diimi, bütün erkeklerde benzer durum oluyodur zaten eminim:) teşekkürler begenmene cok sevindim. görüşürüüüüz:)
    modafobik; vuuuuu sen benim bloguma ugrarmıydın hacı yaaa:) teşekkürler ozaman:)
    daydoo; hihi ne güzelmiş^.^ teşekkür ederim, yeni post yolda zaten:) bide rüyanın detaylarını da merak ettim bak:) ne giymiştim, kimler vardı yanımda?:D
    clara turbay; thank you clara;)
    darkolivee; evet deliyim zannedersem:D
    nilsmum; teşekkürler nilin annesi, herzaman bekleriz ziyaretimize ben ve blogum:)

    YanıtlaSil
  26. çok tatlısın hayatım mucckkkss :*

    YanıtlaSil
  27. Minik kuşum, hani bazı parçalar vardır insan almazsa eksik kalır bir yeri oturduğu yerden yer onu için için :) bu ayakkabı da tam olarak böyle olmuş ve iyi ki olmuş diyorum çünkü ilk gördüğüm andan itibaren "wooouv süper!" dedirten, pembe ile kombinlenince daha bir güzel ve gösterişli olan bu parça dolabında olmazsa olmazlardan bence! :)) kırmızı çorap ile denemene koptum bi tanem heheh ben de öyle yaparım üstümdeki ile uymazsa sanki başka şeyle giymem yasak gibi alamam elim gitmez :p orta kısmı siyah tutup çorap ve ayakkabılarda müthiş renklendirmen ve şapkana bayıldım kuzum :) İstanbul'daki taytına da bayılmıştım zaten :))) öperim kocaman!!

    YanıtlaSil
  28. fashionisable; teşekkürler:)
    moda kuşu; teşekkürler kuşum öperimki ben de, bak :*
    gizemim şekerparem senin beğenini kazanmak güzel bişi, çok mutlu oldu ben^.^ kırmızı çorabım ogün begendigin cartoon taytımla cok uyumluydu, ama leoparla deneyince dikkatimi dagıttıgı icin alamadım ilk seferde ahaahaha :) demekki sadece bana olmuyomuş:P öptüm bissürüüüüü..

    YanıtlaSil

bütün yorumlar başımın tacıdır, severim ben onları ^.^