2011/09/03

Bayramın özeti


Tam 3 gündür bana mısın demeyen yirmilik dişimin ısrarları sebebiyle devam etmekte olan ve sanki her geçen gün artan ağrılarımla aranızdayım.
Blogumu ihmal etmek istemediğim için ve de güzel yorumlarınızı özlediğim için koştum geldim.
Yüzümün bir yanı pergelle çizilmişcesine yuvarlak hatlara sahip (özetle şiş), diğer yanı ise hiç olmadığı kadar sönük görünüyor bu aralar..
Görüntü kirliliği yaratmamak için bugün sizlerle ramazan bayramından birkaç kuble paylaşayım diyorum.



Bu bayram önce Antep sonra İskenderun sonra da küçük bir Mersin gezintisinden sonra evimizin yolunu bulabildik Cuma mesaisi olan insanlar olarak.
Antep diyince akla her ne kadar kebaplar gelse de, ben her gidişimde aç olarak dönerdim ordan. Neden diye soranlara cevabım çok net olacak.
Ben koyun eti sevmeyengillerdenim.
Ama bu bayram resmen ziyafet yaşadım w/
Takıntımı bilen dünya tontişi kayın annanem sen her yeri dana etiyle doldur gelin yiyebilsin diye :)
Efendime söyliyim Antep'in baklavası ve katmeri de meşhur olunca yemesin de neylesin bu garip Minikkuş..
Tabi devamında İskenderun'un meşhuuuur döneri ve künefesi de tadılmadan dönmek çok ayıp olurdu.
Yedim, yine olsa yerim!


Sonra da Mersin'de Cennet Cehennem ikilisini gördük.
Oralara kadar gitmişken görmeye değer, ama sırf orayı görmek için yüzlerce kilometre yapmaya da değmez tabi ;)
İkisi de çok derin ve kocaman çukurdan ibaret.
Cennet çöküğü ve Cehennem çukuru olarak tabir edilen bu yerlerden Cennet çöküğünde yüzlerce merdiven basamağını inerek (bunun bir de çıkışı olduğunu düşünmenizi öneririm) dibine kadar gidebiliyorsunuz. Cennet'in dibini görmeniz mümkün yani.
Hikayesi, orda hacıyağı satan bir amcanın anlattığına göre şöyle: 
birkaç iyi insan burada ibadet ederek Cennet'e gitmişler. Dünya'nın Cennet'i orasıymış ve mutlaka hayattayken her insan görmeliymiş bu kutsal yeri.
Biz inmedik, inilmişini dinledik.
Bide Cehennem çukuru var. Oraya inmek diye birşey mümkün değil. Kocamaaaan ve ürkünç bir çukur. 
"Cehennemin dibine git" lafı da burdan geliyor olsa gerek, o seviye gidilemeyen bir yer.




Özetle gidilip görülmesi gereken ve gitmişken yenilmesi gerekenleri sıralayacak olursak:
Antep'te Köşem Kebap'ta Adana kebabı,
herhangi bir katmerci fırınından Katmer ve
yine Antep'te Masal parkın her bir köşesinde fotograf çekimi,
İskenderun'da yaprak döner ve 
Petek pastanesinde mutlaka ama mutlaka Künefe,
Mersin'de Narlıkuyu'da balık,
Cennet-Cehennem yolu üzerindeki restoranlarda serpme köy kahvaltısı ve meşhur sıkma,
Pozantı'da kuzu pirzola.

Oldu mu?







Şimdi geçelim üstüm başıma.
Püsküllü kolyem Antep Tresera hatırası. Püskül püskül tadından yenmeyesi birşey. Sürekli bir hoplayıp zıplayıp püskülleri sallandırma isteği uyandırıyor.
Çok detaylı görünmese de 5 toplu yüzüğüm en sevdiğim değerlilerimden. Beyaz, sarı ve pembe altından oluşan minik topçuklardan ibaret kendisi. 
Tafta eteğimi yıllar eskitemedi, gittikçe de güzelleşiyor sanki. Rengi, modeli ve rahatlığıyla her giydiğimde 100 tam puanı alıyor benden.
Bide tabiki söylemeden geçemeyeceğim ve bu blogda ilk defa gördüğünüz babetlerim var.
Yıllardır giyiyorum onu da. Birgün giyilemeyecek hale geldiği zaman İnci'nin kapısını çalıp iki çift laf edicem: 
"lütfen bana 235345656 sezon önceki bu babetlerden tekrar yapabilir misiniz?
Siz yapmazsanız ben yaptırıcam çünkü!"


Ayaklarımdaki damarları maruz görmenizi umuyorum, o kadar koşturmaca sonunda kara sular inmesi kaçınılmazdı.

Güzel, keyifli ve de huzurlu bir tatildi benimki.
Dilerim sizinkiler de en az benimki kadar güzel geçmiştir.

15 yorum:

  1. Babetlerin gerçekten çok hoşlar:)

    YanıtlaSil
  2. gezmiş, görmüş, yemiş içmişsin ne güzel...
    her zaman olduğu gibi çok hoş bir kombin ile karşımızdasın yine.
    akıcı anlatımınla neredeyse gezmiş kadar oluyor insan.
    dişin için geçmiş olsun. bende bir hafta önce cerrahi bir operasyonla aldırdım 20 lik dişimi. üst çeneye kaynamış :((

    severek izliyorum seni.
    ama ihmal etme bloğu...yokluğun hemen farkediliyor... sevgiler elif...

    YanıtlaSil
  3. pempe gönlüm sende; öncelikle pembeye bayılırım :) teşekkürler.
    estasarimelif; teşekkürler elifcim, 2 senedir agızımın içinde sinsice takılıyormuş kerata, birden pörtleyiverdi. benimki de aynı şekilde üst çeneye kaynamış :( yeni postla gelicem yarın, görüsürüüüüz :)

    YanıtlaSil
  4. Fotograflar coook guzel!bayildimm!

    YanıtlaSil
  5. buda benim dunyam:) teşekkürler ;)

    YanıtlaSil
  6. inilmişini dinledik kısmına koptum! :))) haklısın ama, ben de olsam aynısını yapardım..
    bu postta tamamen toprak tonları hakim olmuş, gerek giysilerin, gerek çekim yapılan fonlar, çok hoş, çok rahatlatıcı.. :)
    babetlerin de çok güzelmiş..

    http://www.wear-a-smile.com/

    YanıtlaSil
  7. teşekkürler wear'cım kuzucum :)

    YanıtlaSil
  8. Canım çok şıksın kolyene bayıldım süper:) Dediğin gibi aynı şehirdeyiz ama görüşemedik bir dahaki buluşmaya senide bekliyoruz artık gel bu sefer:)

    YanıtlaSil
  9. teşekkürler zeto! evet bir dahaki sefere bana da haber edin, bi koşu geleyim :) öperim çokca

    YanıtlaSil
  10. cok güzel olmussun cnm,, sacların acıkken yakısıyor sana, cltch ve etek sahaneymiş..

    YanıtlaSil
  11. bende de var bu çantdn ama çok renksiz geli bende üstüne bisürü çiçek taktım:)tavsiye ederim

    YanıtlaSil
  12. adsız; hadi ya :)ben bu halini çok seviyorum, hasır olduğu için sade olması hoşuma gidiyo;)

    YanıtlaSil

bütün yorumlar başımın tacıdır, severim ben onları ^.^