2011/07/22

Brandlife

Eskiden böyle miydik?



Teknolojiden bi haber geçen çocuklugumuz, sokakta çamura batana kadar oynayarak, bisikletten salıncaktan düşüp kollarımız bacaklarımız morarıklar içinde kendimizden emin bir şekilde sokak aralarında fink atarak, arkadaşlarımızla toplaşıp evcilik/ögretmencilik/doktorculuk gibi hayal gücümüzün sınır tanımadıgı oyunları oynayarak, arada misket oynayıp erkek çocuklara fark atarak


bazen de gündüz saçlarını sevgiyle tarayıp ördüğümüz bebeklerimizi gece Chucky'ye benzediği için odamızdan atarak geçmedi mi?



Şimdi de tamamen duygusal oyuncakların ve çekirdek sayısını benim bile bilmedigim bilgisayarların çocukları tatmin etmedigi bol radyasyonlu bi dönemdeyiz. 



Sanırım biz en şanslı kuşakmışız 80ler :D

Şimdi gelelim esas konuya. Benim burda yorumlamak istedigim arkadas yukardaki bayan kişi pek tabiki.
İtiraf ediyorum ben de onun gibi Starbuckslılaştırılanlardanım. Ama yeri gelir gözleme de yaparım evimde, hünkar beğendimden de taviz vermem.



Peki nedir bu marka takıntısı? Evet kabul, bazı ürünler vardır, markasız ya da ucuz diye markası duyulmamışından alırsanız iki gün sonra elinizde kalır, garantisi de yoktur! Misal elektronik alet edevatlar.

Ama şimdi gidip de bi salata kasesine 80 TL verip içine domates salatalık koymanın da ne kadar yersiz olacagını söylememe gerek yok sanırım.
Ya da
bilmem neyin ojesi bu, tırnaklara çok iyi geliyomuş, hatta yeri geliyo konuşuyomuş bile diyen, satıcıların gazabına ugrayıp 1-2 liraya alabilecegi oje icin 50 TL veren arkadaslar. 
Bu kadar iyi niyetli olmaya ne gerek var?

Giyim konusunda aynı şeyi söyleyemicem ama.
Marka takıntım yoktur evet, ama asla vazgecemeyecegim markalar vardır ^.^
Bazen çulsuz görünümlü bir dükkana girip onlarca şey begenip alır çıkarım, ikinci el bile olur farketmez.
Bazen de aybaşı geldiginde maaşı göremeden kredi kartına yatıracagımı bilsem de, içten içe içim cız etse de "amaaan kaç kere geliyoruzki dünyaya" mantıgıyla kendimi ruhsal yönden rahatlatarak kasaya ilerlerim emin adımlarla.
Napayım bu konuda hassasım :D
Sınırım yok, + sonsuzla - sonsuz arasındayım.
Sizin sınırınız var mı merak ettim?

8 yorum:

  1. Güzel bir yazı olmuş.Katılıyorum.Şimdi bende böyle bir yazı hazırlayacağım.Tabii nerden esinlendiğimi,kimin aklıma getirdiğini belirterek ;)

    YanıtlaSil
  2. teşekkürler cicim ^.^ misal, şimdiki bebeler magnumdan aşağı dondurmayı begenmez, benim sokak dondurmacılarını gördügümde kalbim pırpır ederdi :) hey gidi günler, ah şu yeni nesil :) postunu merakla bekliyorum \o/

    YanıtlaSil
  3. bende apple kıza takıldım,kızımın ona benzemesini istemiyorum derken iphone'dan talking tomla oynadığı aklıma geliyor,tırsıyorum
    :(
    pink princess

    (google hesabımla yorum yazamıyorum:( )

    YanıtlaSil
  4. pink princess kuzum öncelikle senin kızını yerim ben ^.^ teknolojiyle içiçe büyümeleri uzun vadede çok güzel bişi aslında, ama bi yandan da giderek sanallaşmaları markalılaşmaları üzücü :(

    YanıtlaSil
  5. Yazdıklarınıza katılmamak elde değil. Doğru bizler böyle büyümedik, ama bizden öncekiler de bizim dönemimiz için öyle diyorlardı, unutmamak lazım. Yani bu tarz şeyler her dönem için söylendi ve söylenecek. Ama şu var ki, bazı şeylerin çocuk gelişimini olumsuz etkilediğini düşünürsek teknolojik her gelişmeye de olumlu bakmak mümkün değil. Ben kendi adıma etrafımızdaki tüm teknolojik gelişmelere açık olmakla birlikte çocuklara sınır uyguluyorum, bizim evde bilgisayarı kullanmak da, tv`de sınırlıdır mesela. Bir süre sonra çocuklar oynamak üzere itinayla dışarı yönlendirilir:))))

    YanıtlaSil
  6. @Semi'nin mutlu elleri, cocukların herşeyden azar doz alarak teknolojiye yavaş yavaş adapte edilmeleri yönündeki tüm sınırlamalara ben de katılıyorum. güzel takdik ;)

    YanıtlaSil
  7. Bende hep aynı şeyi söylüyorum,işimi görsün varsın ucuz olsun diyorum ama bu yarış neyin nesi onu anlamıyorum....
    ijlal.Evcilik-evcilik.blogspot.com
    Bu arada bu yorum makinasımı bozuk yoksa ayarlarımımı değiştirmem lazım anlamadım,sürekli bir profil seçme olayıdır gidiyor....

    YanıtlaSil
  8. @adsız işime yarayan birşeyi ucuza aldıgım zaman sanki elektrigi ben icat etmisim gibi gurur duyarım kendimle. onun tadı bi baska oluyo bence de. ama senin de dedigin gibi bir yarış var anlamadıgım..

    YanıtlaSil

bütün yorumlar başımın tacıdır, severim ben onları ^.^