2016/05/24

Köyde yaşıyomuş gibi çek!


Geçen gün bi haber okudum. Türkiyede nüfusun %8'i 65 yaş üstü iken, bir köy var ki orda nüfusun %33'ü 65 yaşının üstündeymiş. Hatta hatrı sayılır miktarda da 100 yaşının üstünde "genç yetişkin" varmış bu köyde:) Çoğunun tansiyon, kolestrol, şeker gibi problemleri yok. 

Çünkü onların hayatında süpermarket yok, ambalajlı gıdalar yok, tereyağ ve zeytinyağı var, taze yumurta ve süt var, yıllanmış mayalarla yapılan bol kaymaklı yoğurt var. 

Yanından geçene selam vermeden yürümek yok. Şakalaşmalar ve şen kahkahalar var, "çayı koydum kalk gel bizde kahvaltı yapalım"lar var.

İki adım yere bile arabayla gitmek yok. Saatlerce yorulmadan dağ bayır yürümek ve of demeden çalışmak var, 

Pis duman yok, mis gibi sis var.

Miskinlik yok. Sabahın ayazında horoz sesiyle uyanmak ve güne çakı gibi başlamak var.

Ay ben riske atamıycam diyip keyfi ameliyatla çocuk doğurmak yok. Çatır çatır normal doğurmak ve hayata kaldığın yerden devam etmek var.

Bu nesil zaten tarlada bahçede büyümüş, sokakların çocuklara ait olduğu zamanlarda. Özgürlüğün tadını en iyi bilen ve sınırlı kaynaklarla çocukluğu zirvede yaşayan neslin atası onlar. O yüzden de aman dışarda oynama, düşme oturma kalkma gibi çocuğun doğasını bozan direktifler buralarda yok. Acıkınca susayınca hangi ev yakınındaysa o eve girip karnını doyurup oyuna dönmek var.  Torunları ve hatta torunlarının torunlarından bile hala o doğal hayatı yaşayanlar var. Ah ne şanslı o çocuklar!

Bi yerlere geç kalma ve her şeyi aceleyle yapma telaşı yok. Deadline'lar toplantılar sunumlar yok. Huzurla karışık akışına bırakmak var. Bardağın dolu tarafına bakarak dolu dolu yaşamak var.

Hiç kopamayacağımızı düşündüğümüz ve biz farkında olmadan aslında tüm hayatımızı örümcek ağı gibi sarmış olan şu şehir hayatından ve o psikolojiden bi çıkabilsek, ipini koparan köpek gibi neresinden yaşayacağımızı şaşıracağımız bi hayat var aslında yaşanmayı bekleyen! Ah bi koparabilsek o ipleri... 

Dipnot: Kayışları kopardılar:P











6 yorum:

  1. Bi anne bi çocuk anca bu kadar güzel olabilir Kocaman bi maaşallah benim anlatamadığım Zaman'ında köy Diyince burnunu kıvıranlar ıy köy tereyağı ıy köy peyniri ıy köy insanı diyenlerin şimdi organik adı altında köy mis köy harika demeleri ah insanoğlu elindekinin kıymetini bilmeyip geri dönmeye çalışmalarımız allahtan bu konuda çok şanslıyım hem İstanbul'da oturup hemde köyü dibine kadar yaşayabiliyorum eğer bi gün İstanbul'a yolunuz düşerse bi Sarıyer'e gelmenizi tavsiye ederim ama gelincede haber verin elayı bi kerecik yakından görüp o güzel şarkılarından bi tane dinliyim(mev)

    YanıtlaSil
  2. Ahh o ipleri koparmak isteyenlerde başı çekiyorum, ama yapacağım bi gün çok inançlıyım, zaten burada da yarı köyde sayılırım çok alıştım bu hiçbişiyi hemen elde edememediğim süpermarketsiz avmsiz bol çimenki hayata :)
    Bide bu halleriniz öyle tatlı ki, bide o Ela'nın saçlarının güzelliği ne olacak:)

    YanıtlaSil
  3. Zorla şehirlere yığılan bir toplum olduk, o tertemiz köylülerimiz şehirlere gelince, metamorfoza uğradı toprağa düşman kesildi, nefes alacak toprak kalmadı özellikle İstanbul'da. Köylerimizse devletin beceriksiz politikalarından dolayı boşaldı, köylü toprakla uğraşmaz, üretmez oldu!

    YanıtlaSil
  4. Saatlerce yorulmadan dağ bayır yürümek
    bu cümle ile hayallere daldım. o kadar yoruldum ki trafikten ve mesafelerden

    YanıtlaSil
  5. Ah,yazılacak ne çok şey var...İyi ki rastladım blogunuza.Ayrıca nazara gelirsiniz sonra analı kızlı... "dildennagmeler.blogspot.com"

    YanıtlaSil

bütün yorumlar başımın tacıdır, severim ben onları ^.^