Aslında sizin bildiğiniz gibi değil o. Yani palmiyeler sadece tropik bölgelerde yetişmez. Palmiyelerin üstüne yapışmış bi lekedir o sadece. En yağışlı en sulak bölgelerde yetiştiği gibi, yeri gelir en çorak en kuruluktan nefes aldırmayacak kadar kurak topraklarda yetişmesini de bilir. Ha bide yaş halkaları yoktur gövdelerinde. Bu da genel kültür olsun.
Aslında onu da diğerleri gibi düşündüğün zaman bi meyve versin, bi gölgesinde yatırıp serinletsin, oturduğumuz yerde diz kapaklarımızın arkasından bileklerimize doğru süzülen terimizi biraz olsun kurutsun isteriz içten içe. Yada ne biliyim iki ağaç arasına ip gerip, kilimi de 2 kat yapıp iplere dolayıp kendi halinde bi salıncak kurasımız gelir. İnsanız neticede, can çekiyo.
Ama palmiye öyle bişey değildir. Bir incir ağacı yada üzüm asması değil belki ama,
bir araya geldiklerinde yarattıkları muhteşem manzaraya ve silüete karşı hayallere dalmak, o hayallerin içine bi parça deniz, biraz güneş, biraz da kum koymak bedavadır.
En susuzluktan dilimiz dışarda gezdiğimiz topraklarda bile kafamızda meyve sepeti, üstümüzde yapraklı ve meyveli kıyafetlerle kendimizi bir dalgakıran misali deniz kenarında dalgalara tekme atarken düşünme sebebimizdir. Dileyenler meyve sepetini elinde de taşıyabilir. O konuda rahat olabilirsiniz.
T-shirt: Twist
Jean şort: Zara
Ayakkabı: Tarafımdan kesilmiş Converse
Mekan: Eymir